Yapmıyorsan istemiyorsundur...

Yapmıyorsan istemiyorsundur...

31 Mayıs 2016 Salı

20 sene sonra tekrar... Tarsus Amerikan Koleji 1996 Dönemi Eve Dönüş

Herkese esenlikler,

Bu sene 21 Mayıs 2016'da ilk kez bir eve dönüş (homecoming) organizasyonuna katıldım. Yıllar sonra tekrar Tarsus Amerikan Koleji yerleşkesinde olmak ve canlanan anılar gerçekten inanılmazdı.







Tabi bu kez eşim ve oğlumla beraber.


Benim basketbolu öğrendiğim yerde ama çok daha iyi koşullarda, bu kez oğlum basketbol oynamaya başladı.
  
Ve yine yıllar sonra, Tarsuslular ve Tarsus Amerikanlılariçin çok büyük anlam taşıyan bir lezzet durağına uğradık: Tantunici Kenan Abi. Hala aynı salaşlığında (kibar olmaya çalıştım) ve hala aynı lezzetinde. Sanırım bu ikisi birbiriyle doğrudan ilintili.


Daha nice 20 yıllara..

Esen kalın



Aziz Sancar rüzgarının ardından...

Herkese esenlikler,

Yazılı ve görsel basında çok yazıldı çizildi. Ama ben de bu konuya değinmezsem kendimi çok eksik hissedecektim. Hele bir de kendisinin bu blogun en tepesinde görseli olduğu düşünülürse..

Birçok yazar Aziz Sancar'ın Türkiye turu hakkında yazı yazdı. Bence en güzellerinden biri Gülse Birsel'inkiydi. Yazının özü şuydu: Aziz Sancar Türkiye'ye çok iyi geldi. Bizim gibi özgüveni sarsılmış, her türlü olaya birikmiş komplekslerimizle bakan ve bununla birikte türlü sorunlarla boğuşan bir ulusa bir umut oldu. Ama yaptığı en inanılmaz şey Nobel Ödülü'nü Anıtkabir'e yani Türk Ulusu'nun kaynağı'nın yattığı yere bırakması oldu. Ne inanılmaz bir davranış ve ne inanılmaz bir adam...






Ne şanslıyım ki, kendisi benim çalıştığım kurum olan Türk Havacılık ve Uzay Sanayi A.Ş.'yi (TUSAŞ/TAI) da ziyaret etti.


Ve tüm yurdu gezerken verdiği tek ileti: daha fazla bilim yapma ve her konuda bilimin yol göstericiliği. Ve bir de Atatürk'e duyduğu şükran.

Çok yaşa sen Aziz Sancar. Tanrı sana güç versin.

Esenlikle kalın.